İletişim Formu

DAHA SAĞLIKLI GÖRÜNEN BİR CİLT İÇİN HYALÜRONİK ASİT

16 Ekim 2023

Hyalüronan olarak da bilinen hyalüronik asit, vücutta doğal olarak üretilen berrak, yapışkan bir maddedir. En çok ciltte, bağ dokuda ve gözlerde bulunmaktadır. Temel görevi, dokuları elastik ve nemli tutmak için su tutmaktır. Kendi ağırlığının 1000 katı kadar su tutabilmektedir. Hyalüronik asitin çeşitli kullanım alanları vardır. Takviye veya topikal serumlarda, kremlerde, göz damlalarında ve enjeksiyonlarda kullanılmaktadır.

1. Daha Sağlıklı, Daha Esnek Bir Cilt

     Hyalüronik asit takviyeleri cildin daha esnek olmasına ve sağlıklı görünmesine yardımcı olmaktadır. Vücuuttaki hyalüronik asidin yarısından fazlası ciltte bulunmakta ve hyalüronik asit nemi tutmaya yardımcı olmak için suya bağlanmaktadır. Doğal yaşlanma süreci, güneşten gelen ultraviyole ışınlar, tütün dumanı ve hava kirliliği gibi etmenler ciltteki miktarlarını azaltmaktadır. Hyaluronik asit desteklerinin en az bir ay boyunca günde 120-240 mg dozlarının kullanımının yetişkinlerde cilt nemini önemli ölçüde artırdığı yapılan çalışmalarda tespit edilmiştir. Ayrıca cilt kırışıklıkların görünümünü azaltmakta ve cildin daha pürüzsüz görünmesini sağlamaktadır. Hyalüronik asit uygulamaları cilt kırışıklıklarının yan ısıra cilt kızarıklığı ve dermatiti de azaltabilmektedir.

     Cildin daha sıkı sıkı ve genç görünmesini sağlamak için cilde hyalüronik asit enjekteleri de uygulanabilmektedir.

2. Yara İyileşmesini Hızlandırabilir

     Hyaluüronik asit yara iyileşmesinde de anahtar rol oynamaktadır. Ciltte onarım gerektiren durumlarda vücutta hyalüronik asit konsantrasyonları artmaktadır. Hyalüronik asit, iltihaplanma seviyelerini düzenlemektedir. Vücuda hasarlı bölgede daha fazla kan damarı oluşturulması için sinyal göndermektedir. Bu şekilde yaraların daha hızlı iyileşmesine yardımcı olmaktadır. Çalışmalarda cilt yaralarına hyalüronik asit uygulamalarının, yaraların boyutunu küçülttüğü ve ağrıyı plaseboya göre daha hızlı azalttığı gösterilmiştir. Hyalüronik asit ayrıca antibakteriyel özelliklere sahiptir, bu nedenle doğrudan açık yaralara uygulandığında enfeksiyon riskini azaltmaya da yardımcı olabilmektedir.

     Hyalüronik asidin ağızda topikal olarak kullanını diş eti hastalıklarında, ameliyatı sonrası iyileşmeyi hızlandırmada ve ağız yaralarını ortadan kaldırmada etkilidir. Ancak yara iyileşmesi üzerinde hyalüronik asitin takviye olarak kullanımının etkilerinden kesin olarak söz etmek şuan için mümkün değildir.

3. Kemik Sağlığı Üzerinde Etkilidir

     Hyalüronik asit ayrıca kemikler arasında eklemlerde de bulunmaktadır. Eklemler arası kayganlığı arttırarak, kemiklerin birbirine sürtünmesini engeller ve eklem ağrıları üzerinde etki sağlamaktadır.

     Hyalüronik asit takviyeleri, eklem hastalığı olan osteoartrit üzerinde de etkilidir. En az iki ay boyunca günde 80-200 mg kullanımının, özellikle 40-70 yaş arası osteoartritli kişilerde diz ağrısını önemli ölçüde azalttığı tespit edilmiştir.

     Ayrıca hyaluronik asitin, ağrıyı gidermek için doğrudan eklemlere enjekte uygulamaları da bulunmaktadır. Ancak bu uygulamanın 12.000'den fazla yetişkin üzerinde yapılan bir analizinde, ağrılar üzerinde anlamlı etkisi tespit edilmemiştir.

4. Reflü Belirtilerini Yatıştırabilir

     Yeni araştırmalar incelendiğinde, hyalüronik asit takviyelerinin reflü semptomlarını azaltmaya yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Özellikle kondrotin sülfat içeren kombine takviyelerin reflü üzerinde asit azaltıcı ilaçlardan daha etkili olabileceği düşünülmektedir.

5. Göz Sağlığında Etkili

     Hyalüronik asit nemi tutma özelliği nedeniyle göz kuruluğu tedavisinde kullanılmaktadır. Ek olarak, göz ameliyatlarında iltihabı azaltmak ve yara iyileşmesini hızlandırmak için de hyalüronik asit göz damlaları sıklıkla kullanılmaktadır.

6. Kemik Gücünü Koruyabilir

     Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, kemik kaybının başlanıgıcı olan osteopeninin yavaşlamasında ve kemik oluşumundan sorumlu osteoblastların aktivitesinin artmasında hyalüronik asidin etkili olduğunu göstermekte bu yüzden kemik gücünü korumada etkili olabileceği düşünülmektedir, ancak insanlar üzerinde bu etkilerine yönelik yeterli çalışma bulunmamaktadır.

DİKKAT

     Hyalüronik asitin kullanımı genellikle güvenlidir. Vücut doğal olarak ürettiği için alerjik reaksiyon görülme ihtimali düşüktür. Hamilelik veya emzirme dönemindeki etkileri ise tam olarak araştırılmadığı için bu gruplar takviye olarak kullanmaktan kaçınmalıdır.

     Yapılan birkaç çalışmada kanser hücrelerinin hyalüronik aside duyarlı olduğu ve takviye almanın kanser hücrelerini hızlı büyütebileceğine dair bazı kanıtlar elde edilmiştir. Bu nedenle, kanser hastaları veya kanser öyküsü olan kişilerin de takviye olarak kullanması önerilmemektedir.