Geçtiğimiz Salı 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’ydü. Bu önemli günün dünya çapında kutlanmasının nedeni aslında diyabetin küresel yaygınlığına dikkat çekmek ve farkındalığı arttırmaktır. Çünkü açıklanan verilere göre neredeyse her iki diyabetli kişiden biri bu rahatsızlığının farkında değildir. 2019 yılı Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya genelinde yaklaşık 463 milyon yetişkin diyabetli birey olduğu tahmin edilmekteydi. Bu sayının 2045 yılına kadar 700 milyonun üzerine çıkması beklenmektedir. Bu rakamları duyunca endişelenebilirsiniz fakat gerçek şu ki diyabet çoğunlukla önlenebilir bir hastalıktır. En iyi tedavisi de yaşam tarzı değişikliğidir. Fakat bazı bireyler tanı aldıktan sonra bile medikal tedaviyi ve yaşam tarzı değişikliğini uygulamadan yalnızca bitkisel seçeneklere yönelebilmektedir. Ben de sizler için bu yazımda diyabette sıklıkla adı geçen 4 bitkinin rolünden bahsedeceğim.
1) Tarçın
Şeker hastalığını duyduğumuzda aklımıza gelen ilk bitkilerden biri binlerce yıldır alternatif tıpta kullanılan tarçındır. Tarçın, Seylan ve Cassia (Çin tarçını) olmak üzere ikiye ayrılır. Çin tarçını çoğu aktarda bulunan tarçındır ve Seylan tarçınına göre ucuzdur. Seylan tarçını ile kıyaslandığında antioksidan içeriği daha düşüktür ve karaciğer için potansiyel toksik bir madde olan kumarin yönünden daha zengindir. Fakat diyabet için yapılan çalışmalarda genellikle bu tarçın türü kullanılmıştır. Tarçın şekerin kan dolaşımından hücrelere akışını sağlayarak kan şekerini düşürmeye yardımcı olabilir.
Bir araştırma, 2 ay boyunca günde iki kez 250 mg tarçın almanın kan şekeri yüksek olan 137 kişide insülin duyarlılığını iyileştirdiğini bulmuştur. 16 çalışmanın derlemesinde ise tarçının tip 2 diyabet ve prediyabette açlık kan şekeri düzeylerini ve insülin direncini önemli ölçüde azaltabileceğini belirlemiştir. Bu sonuçlar ışığında tarçını beslenmenize eklerken tolere edilebilir kumarin miktarını aşmamak için günde 0-5-1 g gibi düşük dozlarda kalmanız veya Seylan tarçını tercih etmeniz daha sağlıklı olacaktır.
2) Kudret Narı (Acı kavun)
Acı kavun, adını tadından alan bir bitkidir. Olgunlaştıkça daha da acılaşmaktadır. Kudret narı olarak da bilinen acı kavunun insülin benzeri özellikler göstererek kan şekerini düşürebileceği birkaç çalışmada incelense de henüz bu konuda yeterli kanıt bulunmamaktadır. Bu nedenle prediyabet veya diyabet için onaylanmış bir tedavi veya ilaç değildir. Bir araştırma acı kavunun etkinliğini mevcut bir diyabet ilacıyla karşılaştırdığında acı kavunun tip 2 diyabet katılımcılarda fruktozamin düzeylerini azalttığı sonucuna varmıştır. Fakat bu etki kullanılan diyabet ilacına göre çok daha düşük olmuştur. Sonuç olarak kudret narının tip 2 diyabet üzerindeki etkilerini ölçmek ve beslenme tedavisinde kullanmak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu sonucuna varılmıştır. Ara sıra diyetinize acı kavun ekleyebilirsiniz fakat tedavi olarak kullanmak için henüz çok erkendir.
3) Zencefil
Diyabet tedavisinde tarçından sonra en çok konuşulan baharatlardan biri zencefildir.
2014 yılındaki bir çalışmada tip 2 diyabet obez farelere tarçın ve zencefil karışımı verildiğinde vücut yağının azaldığı, kan şekeri seviyelerinin düştüğü gözlenmiştir. 2015 yılında yapılan başka bir çalışmada ise 12 hafta boyunca her gün 2 gram zencefil alan bireylerin üç aylık kan şekeri ortalamalarının düştüğü gözlemlendi. Zencefil aynı zamanda anti-inflamatuar özellikleriyle diyabet komplikasyonlarının önlenmesinde de yardımcı olabilir. Birçok çalışma zencefilin diyabet tedavisinde etkinliği olabileceğini gösterse de tüketirken dikkatli olunmalıdır. Günde 4 gramdan fazla zencefil tüketmek mide yanması, ishal gibi problemler yaşamanıza neden olabilir. Aynı zamanda kan sulandırıcı ilaç kullanan bireylerin bu baharatı fazlaca kullanması riskli olabilir. Zencefili tedavi rejiminize eklemeden önce mutlaka sağlık profesyoneline danışmalısınız.
4) Çörek otu (Nigella Sativa)
Çörek otunun kullanım alanı çok geniş olduğu için "cennetten gelen bitki" adı verilmiştir. Bu bitkinin faydalı özellikleri çoğunlukla zengin antioksidan içeriğinden kaynaklanmaktadır. Özellikle polifenol, tokoferol, terpenoid ve terpen familyalarından antioksidanlar açısından zengin olduğu görülmektedir. Tüm bu antioksidanlar arasında çörek otu denildiğinde en öne çıkan ise timokinondur. Sağlık faydalarının çoğunun arkasında bu bileşiğin yattığı düşünülmektedir. Diyabet tedavisine olan etkisine bakıldığında; bir çalışmada 8 hafta boyunca 1 gram çörek otu alan tip 2 diyabetli bireylerin açlık kan şekeri seviyelerinde önemli bir düşüş görülmüştür. Yapılan başka çalışmalarda da üç aylık kan şekeri düzeylerinde anlamlı düşüşler sağladığı gözlenmiştir. Çörek otunun bu kan şekeri düşürücü etkisinin insülin salgılanmasını artırarak ve hücrelerin insüline duyarlılığını artırarak yaptığı düşünülmektedir.
Bu 4 bitki dışında diyabet tedavisinde alfa lipoik asit, krom, aloe vera gibi birçok takviyenin de adı geçmektedir. Diyabette bitkisel ürünlerin kullanımı bu yüzden karmaşık bir konudur. Bireyselleştirilmiş bir tedavi planı üzerinde bir sağlık uzmanıyla çalışmak önemlidir. Ancak bazı vitaminler, mineraller ve takviyeler diyabet yönetimini desteklemeye yardımcı olabilir.
Diyabet tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleri ve medikal ilaçlarla başarıya ulaşmanız çok yüksektir. Besleyici ve düşük glisemik indeksli beslenme, egzersiz yapmak, stres düzeylerini azaltmak ve gerektiğinde belirli vitamin ve mineralleri takviye etmek faydalı olabilir. Bitkisel takviyeler standart diyabet tedavisinin yerine kullanılmamalıdır. Bu ürünlerden bazıları diğer tedavilere ve ilaçlarla etkileşime girebilir. Bir ürünün doğal olması, kullanımının her zaman güvenli olduğu anlamına gelmez. Özetle tarçın, kudret narı, zencefil ve çörek otu gibi bitkiler diyabet için faydalı olabilir ancak rutininize eklemeden mutlaka bir sağlık uzmanına danışmalısınız.