Diyet sizin için ne anlama geliyor? Diyet kelimesi çoğu kişi için açlık olarak tanımlanır. Bu da zayıflamak isteseniz bile bin bir türlü bahanelerle sizi diyetten uzaklaştırır. Çalıştığı için evden erken saatlerde çıkmak zorunda olan kişiler için diyetin ilk menüsü olan kahvaltı tam bir kâbusa dönüşür. Ya da sabah uykusunu sevenler için kahvaltı atlanabilir ve çabucak gözden çıkarılabilir. Sosyal ortamınızın yemek ve alkol üzerine kurulu olması ve sizi bol kalorili yemeklere yönlendiren arkadaşlar; bol yağlı, bol şekerli lezzetli yiyecekler diyete başladığınızda en büyük düşmanınız haline gelir. Sosyal hayatınız yoğunlaştığında ise diyet bir köşeye bırakılır. Aynada gördüğünüz sizi oldukça üzen şişman bir vücuda kadar o diyetler unutulur gider. Davetler, açık büfeler derken ya diyete hiç başlanmaz ya da ‘zaten yapamıyorum, sonuç alamıyorum’ diye diyet yarıda bırakılır. Sizce de bu kısır döngüyü kırmanın ve aslında diyetin korkutucu tanımı yerine yaşam tarzınızın muhteşem dengesine diyetinizi adapte etmenin zamanı gelmedi mi?

Sağlığın ve zindeliğin korunması için gerekli olan beslenme düzenine “diyet” denir. Yani her durumda, her koşulda, her yerde olması gereken beslenme şeklidir. Tamamen sizin yaşam tarzınıza, sosyal ortamınıza ve iş hayatınıza göre planlanan bir diyet modeli sadece zayıflamanızı sağlamakla kalmaz aynı zamanda hem ruhsal hem fiziksel sağlığınızı olumlu yönde etkiler. Bu yazının sonunda kendinize uydurduğunuz bahanelerin aslında gerçeği yansıtmadığını göreceksiniz.

Sizin bahaneleriniz neler hadi bir göz atalım.

TATLIDAN VAZGEÇEMİYORUM

Diyet yaparken sevdiğiniz yiyeceklerden vazgeçmenize gerek yok. Çikolata, dondurma gibi tatlılar hayatınızda olmazsa olmazsa miktarlarına biraz daha dikkat edebilirsiniz. Ya da tatlı alternatiflerinizi daha sağlıklı ve düşük kalorili tariflerle değiştirip diyet yaparken de zevkle yediğiniz tatlılar yaratabilirsiniz. Bunun için diyeti bozmaya gerek yok. Yeni tariflerin ve küçük porsiyonların tam zamanı.

KAHVALTI YAPAMIYORUM

Kahvaltı, gece boyunca yavaşlamış olan metabolizmanızı hızlandırmaya ve kendinizi daha canlı hissetmenize olanak sağlar. Vaktim yok veya canım kalkınca bir şey yemek istemiyor gibi bahaneler yerine akşamdan tam buğday ekmeği, peynir ve sebzelerden oluşan küçük bir sandviç hazırlayabilirsiniz. Süt, yulaf ve meyveleri kendinize kahvaltı kasesi oluşturmak için kullanabilirsiniz. Evden çıktığınızda bir pastanenin yolunu tutmaktan daha sağlıklı bir kahvaltı olmaz mı sizce de?

HEP KİLOLUYDUM, AİLEM DE KİLOLU

Evet, doğru. Şişmanlık genlere bağlı olabilir. Ailenizin vücut tipi sizin de vücut tipinizi etkileyebilir. Ama bu durum sizin hiç kilo veremeyeceğinizi ve kaderinize boyun eğmeniz gerektiğini göstermez. Ailenizde kalıtsal olarak gelişen bir şişmanlık söz konusuysa bile, siz bir diyetisyenden yardım alıp sağlıklı bir diyet programı ve düzenli egzersizlerle ideal kilonuza ulaşabilirsiniz.

İŞTEYKEN DIŞARDAN YEMEK YİYORUM

Ev dışında da artık sağlıklı beslenmek oldukça kolay. Gün geçtikçe restoran, lokanta sayısı artmakta, ev yemekleri yapan yerler çoğalmakta ve bu da sağlıklı beslenme tercihlerinizi olumlu yönde etkileyebilir. Fabrika veya şirkette yemekhanede yemek yiyorsanız tüm yemeklerden tercih etmek yerine sizin için daha sağlıklı alternatiflerle sağlıklı tabağınızı oluşturabilirsiniz. Yemeklerin suyu fazla miktarda yağ içerir. Bu yüzden yemeklerin susuz almaya ya da suyunu tüketmemeye dikkat edebilirsiniz. Et/tavuk dürüm ya da döneri ekmek arası yerine tabakta söyleyerek, yanına salata ve ayranla rahatlıkla tüketebilirsiniz. Eğer öğlen iş yerinde tabldot yemek tüketiyorsanız haftalık menüyü kontrol ederek akşam ev yemeklerinizi daha dengeli planlayabilirsiniz. Eğer cafe/restoran vb. yerlerde yemek yemek zorundaysanız, ızgara et grubu tercih edebilir, akşam yemeği menüsünü de sebze ağırlıklı oluşturabilirsiniz. Beslenme programınızda önemli olan farklı besin gruplarını uygun miktarlarla birlikte kullanmak ve uygun tabak modelini oluşturmaktır.

BENİM METABOLİZMA HIZIM ÇOK YAVAŞ

Birçok kişinin bahanesidir bu, yalnız değilsiniz. Şaka bir yana metabolizma hiçbir zaman durmayan ve hep çalışan bir mekanizmadır. Kas kütlesinin düşük oluşu, yanlış diyet uygulamaları gibi durumlar çalışmalarca kanıtlanmıştır ki metabolizma hızını düşürmektedir. Bazal metabolizma hızınız göz önünde bulundurularak oluşturulan bir beslenme planı ile zayıflamamanız mümkün değildir. Önemli olan doğru enerji dengesini sağlamaktır.

KENDİ KENDİME ÇOK DİYET YAPTIM, OLMUYOR OLMUYOR…

İnternette ara motorlarına diyet yazınca öncelikle hızlı kilo verme yolları sonrasında yapılması çok zor açlık diyetleri çıkıyor karşımıza. Bu konuda akademik bir eğitim almamış kişi bir sürü diyet adı altında yazan besin listelerini görünce kafası karışmaması mümkün değil. Sizin için neyin doğru neyin yanlış olduğunu veya sizin bedeninize neyin uygun olduğunu bir uzman diyetisyenin değerlendirmesi gerekmektedir. Yoksa internetteki diyet havuzunda boğulmamak elde değil. Hal böyle olunca kendi kendinize yaptığınız yanlış diyetler kısa süre içinde sizi yıpratacak ve yıldıracaktır. Unutmayın, diyet aç kalmak demek değildir. Beslenme bir bilimdir ve size özel planlanmalıdır.

STRES ÇOK FAZLA YEMEK YEMEME SEBEP OLUYOR

Stres vücudumuzda bir takım hormonal değişikliklere yol açar. Böylelikle stresli zamanlarda yemek veya tatlı yeme isteğimiz artabilir. Eğer stresimizi yemek yiyerek değil de müzik dinleyerek, spor yaparak, sosyalleşerek yönetebilirsek sağlığımız açısından sonuçlar doğurabiliriz. Hem sağlıksız beslenmemiş olursunuz hem de diyet için bahaneniz kalmamış olur.