Resveratrol
Resveratrol polifenol denilen bir grup bitki bileşiminin bir üyesidir. Bitkiler resveratrolü doğal koşullar tarafından aşırı soğuk-sıcak, mantar enfeksiyonları gibi durumlarda stres altına alındıkları zaman üretirler. Resveratrol kırmızı üzümün kabuğunda bulunmuştur. Üzümün rengi koyulaştıkça yani siyaha çaldıkça içeriğindeki resveratrol oranı da artmaktadır. Fakat yer fıstığı, taneli-etli ufak meyvelerde(dut, kiraz, böğürtlen, yaban mersini, ahududu),kakaoda bulunduğu belirten başka kaynaklar da mevcuttur.
Resveratrolün sağlık üzerine birçok faydası olduğu düşünülmektedir. Resveratrolün kanser ve kalp hastalıkları gibi riskli durumlara karşı vücudu koruyan antioksidan özelliklere sahip olduğu düşünülmektedir. Amerika birleşik devletlerinde satılan çoğu resveratrol kapsülü polygonum cuspidatum kökünden elde edilir. Fallopia japonica diye de bilinen yeşil yapraklı, ıspanak gibi yenebilen bir ot olan japon madımak bitkisinden üretilir. Diğer resveratrol takviyeleri ise kırmızı şarap ve kırmızı üzüm özünden yapılmaktadır.
Resveratrol yaşlanma karşıtı olarak ve hastalıklarla mücadelede faydalı olmasından dolayı son yıllarda oldukça fazla dikkat çekmiştir. Bunun yanı sıra yapılan araştırmalar resveratrolün pek çok hastalıkta etkili olabileceğini göstermektedir.
Kalp hastalıkları: Resveratrol iltihabı azaltmaya yardım edebilir, kötü kolesterol olan LDL oksidasyonunu önleyebilir ve trombositlerin kümeleşmesini zorlaştırabilir. Bununla birlikte kalp krizine yol açabilecek damar sertliğini engelleyebilir.
Kanser: Resveratrolün kanser hücrelerin yayılmasını engellediği ve kanser hücre hücrelerini hedef alıp öldürme yeteneğine sahip olduğu düşünülmektedir. Kanser hücrelerini besleyen bir proteinin işlevini engelleyerek kanser hücrelerinin çoğalmasını engelleyebildiğine dair araştırmalar mevcuttur.
Parkinson ve Alzheimer hastalığı: Resveratrol sinir hücrelerini serbest radikallerin oluşturabileceği hasardan ve Alzheimer hastalığına sebep olabilecek plak oluşumundan koruyabilir. Beyini de koruyucu etkisi vardır. Yapılan bir araştırmada, resveratrol alımından kısa süre(45-90 dk) sonra beyin damarlarındaki kan akımının hızlandığı gözlenmiştir.
Antienflamatuar: İnflamasyonu azaltıcı etkisi olduğuna dair araştırmalar mevcuttur. Bir araştırmaya göre; eklem iltihabına karşı yararlı olabileceği öngörülmüştür ve 20 kişi üzerinde 6 hafta boyunca 40 mg resvaratrol alımı kan damarlarındaki iltihaplanmayı arttırıcı etkisi olan birçok maddeyi yok ettiğini göstermiştir.
Diyabet: . Resveratrol diyabet hastalığının öncüsü olan vücudun insülin direnci oluşmasını önler. Resveratrol bir antioksidan olarak diyabetli hastalarda görülen olası komplikasyonlara karşı vücudu koruduğu gibi antinflamatuar özellikleri sayesinde yine diyabet ve diğer pek çok kronik hastalıktan korunmaya yardımcı olabilir.
Hipertansiyon: Resveratrol yüksek kan basıncını düşürme özelliğine sahiptir. Kan damarlarının rahatlamasını sağlayan nitrik oksit üretimini teşvik ederek kan basıncını düşürücü bir etkiye sahip olabileceğine dair araştırmalar vardır.
ZAYIFLAMADA RESVERATROL ETKİSİ
Yapılan bir çalışmada resveratrolün sağlıksız yaşam şeklinin etkilerine karşı vücudu koruduğu ve yaşama süresini arttırdığı belirtilmiştir. Araştırmacılar resveratrolün obezite ve yaşlanmanın kötü etkilerine karşı vücudu koruyan biyolojik bir mekanizma gibi görülen SIRT1 genini aktive ettiğini düşünmektedirler.
DİKKAT!
Resveratrol kan sulandırıcı ilaçlarla etkileşime girerek kanama riskini arttırabilir. Östrojen aktivitesi üzerine etkisi tam bilinmediği için geçmişte rahim, göğüs ve yumurtalık kanseri geçirmiş kadınlar doktora danışmadan kullanmamalıdır.

